5 soruda Vincent Van Gogh

Vincent Van Gogh nevi şahsına münhasır ve dindar isimdir. Dindarlığını kurumsallaşmış bir Hıristiyanlık üzerinden değil doğanın bir parçası olarak yaşamak istemiştir. Bir yandan ruh sağlığının çok kötü olduğunu bilmektedir. İyileşmek için resim yapmaktadır. Eserlerini satamamasına rağmen mütemadiyen resim yapmasındaki temel neden de budur. Kaotik bunalımını, iç dünyasını fırçalarıyla dışarıya vurarak iyileşme çabalamaktadır.

Hangi akımın temsilcisidir?

Vincent van Gogh, post empresyonizm en önemli isimlerinden biridir . Türkçesi art izlenimcilik olan bu akım 20. yüzyılın başındaki avangart hareketlerini şekillendirmiştir. Post empresyonizme baktığımızda iki farklı damar olduğunu görüyoruz. İzlenimcilik akımı ve bu akımın öncüsü Claude Monet’ye iki tip itiraz vardir:

  1. George Seurat, Paul Signac, Paul Cezanne gibi isimler resimdeki strüktür, geometri ve yapının ihmal ettiğini iddia ederler. Onlara göre akıl yeniden resme sokulmuştur.
  2. Paul Gaugin ve Vincent van Gogh gibi isimler ise sanatçının kendi duygularını, dürtülerini yansıtmadığını öne sürerler. Bu damardan ilerleyenler teknik olarak değil içerik olarak Monet’nin karşısında yer almışlardır.
Vincent van Gogh’un Patates Yiyenler’ine baktığımızda patates üreterek hayatlarını geçindirmeye çalışan köylülerü görüyoruz. Tohumlarını kendileri serpiyor. Topraklarını kendileri havalandırıyorlar. Kendileri o ürünleri topluyorlar ve kendi emek sarf ettikleri süreç sonundaki o ürün ile karınlarını doyuruyorlar. Dolayısıyla emeklerine yabancı değiller. İşte doğadan kopmamışlar. Çok böyle parlak, şaşaalı bir hayatları vesaire falan yok ama Van Gogh’un da derdi öyle bir hayat değil aslında. Tamamen doğaya tekrardan kavuşmak isteyen bir adamın yaptığı resimdir Patates Yiyenler.

Nasıl ressam olmuştur?

Vincent van Gogh, sanat ticareti ile uğraşan sanata meraklı bir ailenin içinde doğar. Ailesinin şirketinin Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde şubeleri vardır. Van Gogh belli bir eğitim aldıktan sonra bu şirkete girer. Bu şirket sayesinde Paris, Londra gibi kentlerdeki önemli müzelerde sanat tarihi eserlerini yakından inceleme fırsatı bulur. Resme doğrudan çok meraklı değildir. Dindar biri isim Van Gogh, Hristiyanlık ile ticareti bağdaştırmaz. Belki bu yüzden kendi akrabalarının şirketinde başarısız olur. Din adamı olmak ister. Rahiplik eğitimi alan Van Gogh, gönüllü olarak Belçika’ya gider. Belçika’da kömür madenlerinde gönüllü olarak rahiplik yapar 6 ay kadar. Ancak sırf ticarette değil, koyu bir Hristiyan olmasına karşın din adamlığı mesleğinde de başarısız olur. Ve artık profesyonel olarak ressam olmaya karar verir Van Gogh.

Yıldızlı Gece ne anlatıyor?

Yıldızlı Gece, Van Gogh’un 1889 yılında bir hastane penceresinden bakarak yaptığı bir resimdir. Bu resmin en önemli özelliklerinden biri fırça vuruşundaki özgünlüktür. Rönesans’tan itibaren bir ressamın becerisi tuval üzerinde fırça vuruşlarını göstermemesiyle ölçülüyor. Bu resme baktığımızda artık modernizm, yenilikçilik o kadar ilerlemiş ki bilakis fırça vuruşları belirgin. Sanatçının kendi iç dünyasını ifade eden bir araca dönüşmüş sanat.

Bu resme baktığımızda, buradaki baskın unsurun helezonik (sabit bir eksen etrafında dönen) fırça vuruşlarıyla şekillendirilmiş bir gökyüzü olduğunu görüyoruz. Lacivertin hakimiyeti gece, soğuk rengin hakimiyetinde geceye sıcak renkle müdahale edilmiş adeta. Sol tarafta dik bir ağaç görüyoruz bu resimde. Bu gökyüzündeki sarı fırça vuruşlarının yataylığı ile soldaki dikey ağaç arasında bir geometrik bir karşıtlık kurmuş. 

Depresyon Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri: Depresyon Nasıl Anlaşılır?

Kulağını neden kesti?

Kent hayatından kaçan Vincent van Gogh, 1880’lerin sonlarına doğru Fransa’nın güneyinde Arles isimli bir kasabaya yerleşir. Paris’te tanımış olduğu, modern sanat ile meşgul olan arkadaşlarına mektuplar yazmaya başlar. İsteği Arles ekolü adını verdiği oluşumu organize etmektir. Sadece Paul Gauguin buna olumlu karşılık verir. Gaugin ve Van Gogh ortaklaşa güzel işler yaparlar. Her şey iyi giderken Van Gogh’un ruh sağlığı kötüye gitmeye başlar. Gauguin ile beraber geçirdikleri bu dönem içinde gündüzleri mütemadiyen resimler yaparlar, akşamları, geceleri sanat üzerine çok derin tartışmalara girerler.  Bu tartışmaların birinde Van Gogh, Gaugin’e saldırır ve hızını alamaz kendi kulağını keser.

Melankoli nedir?

Nasıl öldü?

Akli dengesi yerinde olmayan Van Gogh, birçok kez tedavi olmaya çalışmıştır. Hastaneler, özel psikologlar ünlü ressamı içinde bulunduğu iklimden bir türlü uzaklaştıramaz. 37 yaşında artık iyileşemediğine kanaat getirir ve göğsüne ateş ederek intihar eder.  

* Bu yazı Osman Erden’in Neo Skola için hazırladığı ‘Modern Sanat Tarihi’ eğitiminden derlenmiştir.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Posts
Total
0
Share