Benim mesleğim beyin avcılığı. Türkiye’nin ve global şirketlerin üst seviye yöneticilerini bulup, yerleştirip onların performansını hayatları boyunca sürekli izliyorum. Bu işi 26 senedir yapıyorum ve insan kaynakları konusunda Türkiye’de önemli bir yere hem kendim geldim, hem de şirketin Korn Ferry’yle birlikte geldik. Bu eğitim için üç bölüm hazırladım. Bir tanesi gençler için hayata yeni başlayanlara tavsiyeler. İkincisi hayatının hangi safhasında olursa olsun yöneticiler için. Üçüncüsü de şirket patronları için: Yönetim kurullarının önemi ve dünyadaki gelişimi.
Herkesin hayatı başlıyor, gelişiyor. Okul hayatı, iş hayatı, sonra da vefat ediyorsunuz. Bu hayat bir roman gibi. Bu romanın içine ne yaparsak bu kitabı nasıl okutabiliriz, nasıl renklendirebiliriz, nasıl sizin için heyecanlı yapabiliriz? İlk başta şöyle bir prensibim var: İnsanların 24 saatini üçe bölüyorum. 3’te 1’i uykuda geçiyor, 3’te 1’i işte geçiyor, 3’te 1’i de sosyal hayatta geçiyor. Sosyal hayat dediğim zaman akraba, sevgili, sinema. Önemli bir saptamayla başlıyorum. Eğer iş hayatınız, profesyonel hayatınız iyi olursa diğer iki hayatınız da iyi oluyor. Yani iş hayatınızda siz mutlu ve kendinizi iyi hissediyorsanız uyku hayatınız da iyi oluyor, sosyal hayatınız da iyi oluyor. Onun için birinci tavsiyem gençlere: İş hayatını çok önemsemek lazım. İş hayatı sizin bütün hayatınızı daha renkli kılacak olan ana konudur. Onu ıskalamamak lazım.
Önce tecrübe kazanın
Benim iş hayatında ne yapmam lazım? Burada da 3 tane seçim var. Profesyonel bir yerde, bir şirkete girip orada çalışabilirsiniz. Kendi şirketinizi kurup bir girişimci olabilirsiniz veya sanatçı olabilirsinz. Yani bir yerde bir şey ürettiğiniz bir şey olabilir. Benim tecrübem daha çok profesyonel yöneticilerle oldu ama patronlarla da çok tanıştım. Girişimcilerle de çok tanıştım ve oradan almak istediğim birinci konu girişimci dahi olacaksınız ilk 5 sene başka bir yerde profesyonel çalışmanızın çok büyük faydası var. Şunu neden söylüyorum? Profesyonel hayatta yaptığınız hataların ceremesini girişimci olarak siz çekmezsiniz, çalıştığınız müessese çeker. Onun için birinci tavsiyem bir işe girecekseniz ilk başta bir profesyonel yerde bir tecrübe kazanmanız lazım. Eğer aileden de bir firmanız varsa diyorum ki aile firmasına da girmeyin, başka bir yerde 5-6 sene çalışın sonra aile firmasına gelin.
Bölüm değil üniversite önemli
Ama tabii ki bugünkü ortamda Türkiye’de işsizlik yüksek boyutta, konkordatolar var. Etrafımızda bir sürü negatif olay var. Bütün bunlara rağmen yeni bir hayata başlarken neler yapmalıyız, onları paylaşmak istiyorum. Birincisi üniversitede ne okuduğunuz hiç önemli değil. Çünkü dünyadaki çalışan insanların yüzde 95’i okuduğuyla ilgili bir iş yapmıyor. Üniversite sadece sizin belli bir mental kapasiteye sahip olduğunuzu gösteriyor. Coğrafya, fizik ya da mühendislik okuyabilirsiniz. Hayatta ne yapacağınız aslında ilk işinizle başlayacaktır. Ama iyi bir üniversiteyi seçmek sizi hayata 1-0 galip başlatacaktır. Yani Türkiye’nin iyi üniversitelerinden çıkanların CV’leri daha çabuk iş bulabiliyor. Şimdi bize gelen CV’lerde biz hangi üniversite olduğuna daha çok bakıyoruz ne okuduğundan ziyade.
Şimdi gelelim üniversite bitti, hayata hazırsınız ve ne yapmak istediğinize: Nasıl çalışmak istediğinize karar vereceksiniz. Her meslekte şunu bulmanız lazım kendinizde: “Ne yapmak istediğimi bilmiyorum” diye düşünüyorsanız hiç korkmayın, kimse bilmiyor. Hayat bir nehir gibidir o nehir sizi yapmak istediğiniz ve başarılı olduğunuz yere doğru akıtacaktır.
Zaten siz sevmediğiniz bir yerde girmişseniz işe orada başarılı olamayacaksınızdır. Şimdi bazı ipuçları vereceğim.
Para değil şirketi seçin
Birincisi ilk başta hayata girerken paraya hiç önem vermeyin, şirkete önem verin. İyi şirkette işe başlayanlar iki sene sonra değerlerini üç misline çıkarırlar.
Yani bir şirkette 10.000 lira kazanıyorsunuz, öbür şirkete 1000 lira kazanıyorsunuz. 1000 lira kazandığınız şirket belki size 3 sene sonra CV’nizi daha değerli kılabilecek. Onun için de iyi şirketleri seçmeye çalışın. İyi şirketin tanımı da şöyle yapıyorum: İnsanlarına değer veren, pazarda ilk 5’te olan, belli bir büyüklüğe de gelmiş olan şirketler.
Ama bunların arasında insana değer vermesi çok önemli bir şeydir. Sizin bunu nasıl bulacağınız zor. İnsana değer veren şirketi artık ben biliyorum. Ama şöyle bir önerim var: O şirkette çalışmış birini bulursanız veya o şirkette çalışmış ayrılmış birini bulursanız o şirket hakkında çok iyi bilgiler edinebilirsiniz.
Beyin Avcısı Şerif Kaynar’ın Neo Skola üyeleri için hazırladığı Başarılı Kariyerin Sırları eğitiminde başarılı yöneticilikten başarılı girişimciliğe, büyük şirketlerde yönetim kurulu üyeliğinden yönetim kurulu başkanlığına kariyer yolculuğunda başarının sırlarını öğreneceksiniz.
Şerif Kaynar’ın 26 senelik tecrübesini yönetici, girişimci ve yönetici adaylarına sunduğu, kariyer yolculuğuna yeni başlayanlara yol gösterdiği, ilk bölümü ücretsiz olan Başarılı Kariyerin Sırları eğitimine Neo Skola’da katılabilirsiniz.
