Neo Skola Mola #4: Yapay zekânın havuz avı, Görmediğiniz Türkiye, Yirminci yüzyılın dört büyük ressamı, Baudelaire’in hayatı, İlk haftalık mizah dergisi

Neo Skola’nın haftalık bülteni Mola’dan merhaba. 

Neo Skola Mola’da uzman isimlerin kaleminden, kültür-sanat, spor, tarih ve dünya gündemine dair hem okuma önerileri
hem de takip tavsiyeleri okuyacaksınız. 

Aşağıdaki kutuya mail adresinizi yazarak Neo Skola Mola’ya üye olabilirsiniz. 

Dünyada Neler Oluyor? 

Özgür Mumcu

2030’da Mars’a gidebilmenin ilk adımları
NASA’nın Artemis projesi, insanlığın uzay macerasının seyrini değiştirebilme potansiyeline sahip. 2 Eylül’de fırlatılacak Artemis I roketinin ilk seferinde içinde insan olmayacak. Helga, Zohar ve Moonikin Campos adında üç manken, üzerlerindeki 5600 sensör aracılığıyla özellikle radyasyonun insan bedeni üzerindeki etkilerini inceleyecek. Roketin görev süresi uzun: 42 gün. Ayı geçip bir tur atıp dünyaya dönecek. Ayın yörüngesine de 10 adet ufak uydu yerleştirecek.
Bu uydular, bir sonraki aşama, yani aya insanlı bir istasyon kurmanın ilk adımları. Amaç 2030’da ay istasyonundan Mars’a gidebilmek. Rusya ve Çin’in de insanlı ay istasyonu projeleri olduğu biliniyor. Yeni Soğuk Savaş diye nitelendirilmeye başlanan bu dönemin uzay yarışı giderek somutlaşıyor. 

 

Yapay zekâ havuz avında
Fransa’da yapay zekâ yardımıyla, ülkedeki şahsi yüzme havuzları tespit etmeye başlandı. Bu sayede 10 milyon Euro ek vergi geliri elde edileceği belirtiliyor. Ancak, 1961’den bu yana en kurak yazın yaşandığı Fransa’da şahsi yüzme havuzlarının yasaklanması gerektiğini dile getirenler artmakta. Bir yandan susuz kalma tehlikesi diğer yandan aya yerleşmeye çalışmak insanlığın bu aralar yaşadıklarını iyi özetliyor.

 

 

Çip Savaşları
Dünyada çok az sayıda şirket yarı-iletken çip üretebiliyor. Samsung’un teknolojinin tohumu diye nitelediği yarı-iletken çip üretiminin lideriyse Tayvanlı TSMC. Şirket, dünya çip satış gelirinin yüzde 54’üne sahip. ABD’deki tesislerin payı ise sadece yüzde 20. Bir üretim tesisinin kuruluşu onlarca milyar dolara mal oluyor. Çin bir yandan kendi üretim kapasitesini artırmaya çalışırken, diğer yandan Tayvan üzerindeki baskısını artırıyor. Tayvan’a yapılacak askeri bir müdahalenin yaratacağı çip krizinin küresel ekonomiyi felce uğratma ihtimali çok yüksek. Herkesin kaybedeceği bu ihtimal, Tayvan konusunun gündemden düşmeyeceğini gösteriyor.

Ekran Bağımlıları Kulübü

Elçin Yahşi

Türkiye’yi böyle görmediniz

Bazı ülkelerin bazı şehirlerini ezbere biliyor olabiliriz ama hangimiz bir ülkenin dört mevsimle değişen dört farklı yüzünü kuş bakışı izlemiştir ki? İki sezonda, her biri 45 dakikalık bölümlerde 11 ülkeyi tepeden görüyoruz. Yazın kocaman tarlalarında kayısı veya rengarenk halılar kurutmak, kışın buz tutmuş gölünde balık avlamak, bir bahar günü iki kıtayı birbirine bağlayan köprünün yüzlerce metre yüksekliğindeki ayağına tırmanmak isteyebileceğiniz bir Türkiye de var bölümler arasında. Ayrıca Hindistan ve Çin versiyonları da var. Yapım, Disney+’ta izlenebiliyor. 

 

25 yıl görüşmeyen baba-oğulun son yolculuğu

Kemal Varol’un Âşıklar Bayramı kitabından Özcan Alper’in uyarladığı filmde 25 yıl görüşmedikten sonra uzun bir son yolculuğa çıkan baba oğul ikilisini Settar Tanrıöğen ve Kıvanç Tatlıtuğ canlandırıyor. İki oyuncu da sıra dışı bir performans göstermiş. Kemal Varol’un Babamın Bağlaması adlı kitabı da bu hikâyenin devamı ve filmden bir gün önce piyasada olacak. Film, 2 Eylül’de Netflix’te yayında. 

 

 

Duyulmayanları duyurmak için: Anatolian Rock Revival Project

Müzik tarihimizin özellikle 1980 öncesi dönemine yönelik, artık hiç hatırlanmayan ya da çok büyük bir kitlenin daha önce hiç duymadığı şarkıları kitlelere ulaştırma düşüncesiyle yola çıkmış bir proje, bir youtube kanalı. 2014’ten bu yana 200 civarı parçayı çeşitli çizerlere özel olarak ısmarlanmış, insanın her birini duvarına asmak istediği illüstrasyonlar eşliğinde sundular. Şarkıların çok başarılı İngilizce altyazıları da var. Benzeri olmayan, çok değerli bir kanal. 

 

 

Klasik filmler zamanı

Netflix ara ara, sanki bir çuvaldan boca edermiş gibi o eski ve güzel filmleri yığıyor önümüze. Sin City, Cape Fear, Identity, Carlito’s Way, 21 Grams, The American, Fear, The Hitcher, Out of Sight, Forgotten, Assault on Precinct 13, The Skeleton Key, The Sting bu perşembe platformda olacak. Disney+ da her iki The French Connection’ın yanı sıra Big, Darjeeling Limited, Ed Woodu ekledi koleksiyonuna. 

 

 

İzlediklerinizi satın alabilirsiniz. Peki ya fiyatı?

2021 Haziran ayında açılan Netflix Shop’a baktım geçenlerde. Netflix’in portföyünde yer alan içeriklerden ilham alınarak üretilen giyim ve yaşam tarzına özel ürünlerin, sınırlı sayıda satışa sunulduğu site ilk açıldığı zaman yapılan haberlerde ürünlerin 25-75 $ arasında olduğu belirtilmiş. Balmain’in The Harder They Fall için hazırladığı koleksiyondan bir çantayı pek beğendim. Fiyatı vergi hariç 4.195$. Ne diyelim, demek ‘the harder they fall, the pricier they get’….. 

 

Mutfaktan

Neo Skola

Yirminci Yüzyılın dört büyük ressamını tanımak için 

Yirminci yüzyıl sanatına yön veren Picasso, Matisse, Dalí ve Warhol’un ikonik hayatlarını ve en ünlü eserlerini sanat tarihçisi ve akademisyen Osman Erden anlatıyor. Dönemin sanat akımlarının ve yirminci yüzyılın en ünlü eserlerinin incelendiği eğitimde, Osman Erden, kübizm, fovizm, pop art, sürrealizm gibi avangart akımların ve eserlerin inceliklerini paylaşıyor. Osman Erden’in hazırladığı eğitimin ilk bölümünü ücretsiz olarak Neo Skola’da izleyebilir, eğitime katılabilirsiniz. 

 

Bir Yazar Çok Kitap

Mario Levi

Baudelaire… Bir Arka Sokak Bilgesi

Fransız Şiiri’nin en kederli şairleri arasındaki yerini, aynı zamanda öfkesiyle de beslemiş Charles Baudelaire, 31 Ağustos 1867 tarihinde, Paris’te, iki yıl kaldığı Belçika’dan dönüşünde, felç oldu ve öldü. Deneme yazarlığı ile sanat eleştirmenliği de vardı. Kendisinden sonra gelen Verlaine, Rimbaud, Mallarme gibi şairleri çok derinden etkiledi. Yahya Kemal’in de bu muhteşem kervanın içinde yer aldığı söylenir.

Aykırı hayatlar

Birçok yazarın ve şairin mutsuz bir çocukluğu vardır. Yazmanın en önemli sebeplerinden biri de budur belki. Şiir elbette onun için tutunulacak bir daldı. Ama araya derbeder, serseriliklerle dolu bir hayat da karışmıştı. Birçok insanın bulaşmaktan korkabileceği bir hayat… Altı yaşında yetim kaldıktan sonra evde karşı karşıya kaldığı cehennem gibi ortam ve okuldan disiplinsizliği yüzünden kovulması fazlasıyla kayda değerdi de, okumaya zorlandığı Hukuk Fakültesi’ni, şiir aşkı adına bırakıp, bohem Paris’in mabedi sayılabilecek Quartier Latin’de, ressamlar, şairler, uyumsuzlar, sarhoşlar ve fahişeler arasında yazacaklarının derinliklerini araması daha önemliydi şüphesiz. O günlerde tedavisi çok zor olan frengiye yakalanması da şiirini etkileyecekti, henüz daha yirmi yaşındayken Hindistan’da kendisine yeni bir hayat araması da, bir yıl sonra Paris’e dönüşünde Haitili melez şarkıcı ve oyuncu Jeanne Duval ile yaşadığı fırtınalı aşk da… “Le Serpent Qui Danse/Raks Eden Yılan”, “Parfum Exotique/Egzotik Parfüm” ve özellikle “Une Charogne/Leş” şiirleri unutulabilir mi? Hepsini onun için yazmıştı.

Başka bir Paris’in şiirleri

Çileli şiir yolculuğunun başka şiirleri de vardı. Hepsi 1857 yılında, “Kötülük Çiçekleri” adını vereceği, zamanın akışında efsaneleşecek kitabında bir araya gelecekti. “Les Fleurs du Mal”… Kimileri kitabın Türkçe karşılığı için “Elem Çiçekleri” demeyi tercih etti. Tartışmaya açık bir öneriydi. Ama burada ‘kötülüğü’ aramak daha doğruydu galiba. İşin içine bir iblisin karıştığı kesindi. İnsani değerler, dönemindeki hızlı toplumsal dönüşümlerin girdabında öyle bir yara alıyordu ki… Böyle bakıldığında, tarihinin bir başka aykırısını, Edgar Alan Poe’yu keşfetmesi ve Fransızcaya kazandırmak için mücadele vermesi de tesadüf değildi.

1860 yılında yayımlanan “Yapay Cennetler” ile 1862’de okurun karşısına çıkan, düzyazı şiirin dorukları arasında yer alacak “Spleen de Paris/Paris Sıkıntısı” da bir medeniyet hastalığının tezahürleri gibiydi. Buna giderek daha çok hissedilen frenginin hissettirdikleri de eklendiğinde sıkıntı elbette daha çok derinleşiyordu.

Paris Montparnasse Mezarlığı’na doğru çıktığı son yolculuğunda Paris’in ünlü birçok fahişesi naaşını yalnız bırakmamıştı. Hatırlanmayı ve defalarca okunmayı hak edecek birçok şiirin yanı sıra, şiir gibi bir hayat vardı artık ardında… En sevdiklerimden birini, “Albatros”u anmak da kaçınılmaz şimdi. Gökyüzünde muhteşem kanatlarıyla süzülen albatros yere inerken büyük bir acemilik gösteriyor ve çevresindekilerin hem alaylarına hem de yuhalamalarına hedef oluyordu. Şairler gibi mi? Komik mi trajik mi?

İkisi de galiba… Yine şiirin izini tutkuyla sürmeye engel olamazdı, değil mi?

Tavsiye ettiğim kitapları

Kötülük Çiçekleri, Çeviren: Erdoğan Alkan, Varlık Yayınları

Paris Sıkıntısı, Çeviren: Tahsin Yücel, İş Bankası Kültür Yayınları

Banttan Naklen

Koray Gürtaş

İlk haftalık mizah dergisinin hikâyesi

3 Eylül 1908’de ülkemizdeki ilk haftalık miza dergisi ‘Kalem’ yayımlanmaya başladı. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Salah Cimcoz ve Celal Esat Arseven tarafından çıkarılan dergide yazılar Fransızca ve Türkçe çevirileriyle yayımlanıyordu. Derginin ağır toplarından biri Türkiye’de karikatürün öncüsü sayılan Cemil Cem‘di. Cem, buradaki eserleriyle tanındı ve daha sonra Kalem’de yayımlanan yapıtlarını bir kitapta toplayarak memleketimizdeki ilk karikatür albümünü hazırlamış oldu. Kalemde ayrıca Sedat Nuri İleri, Refik Halit Karay, İzzet Melih Devrim, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mithat Cemal Kuntay, İzzet Ziya, Ahmed Rasim gibi isimler de çalıştı. II. Abdülhamid ve sonrasında İttihat ve Terakki yönetimini de eleştirmekten geri kalmayan Kalem, 1911’de çıkan 130. sayısı sonrası kapandı.

 

Olaylı geçen ilk güzellik yarışmamız

2 Eylül 1929’da Cumhuriyet gazetesi tarafından düzenlenen Türkiye’nin ilk güzellik yarışmasında birinci Hicran hanım seçildi. Ancak kendisinin evli olduğu ortaya çıkınca yenilenen seçimde taç Feriha Tevfik’e verildi. 1930’da ABD’de düzenlenen Uluslararası Kainat Güzelliği Yarışması‘nda Türkiye’yi temsil eden Tevfik, ilerleyen yıllarda film ve tiyatro oyunlarında rol aldı.

 

 

 

Muhteşem Bay Spitz

4 Eylül 1972’de ABD’li yüzücü Mark Spitz, Münih Olimpiyat Oyunları’nda yüzmede 7. altın madalyasını aldı. Spitz, böylelikle tek bir Olimpiyatta 7 altın madalya kazanarak üstelik bunların tamamına dünya rekoru ile ulaşarak tarihe geçti.

 

 

 

 

Bu Organizasyonlar Kaçmaz

Heyecanla beklenen Avrupa Basketbol Şampiyonası başlıyor. 12 Dev Adam; 1 Eylül saat 17.15’te Karadağ, 3 Eylül saat 17.15’te Bulgaristan, 4 Eylül saat 20.00’de Gürcistan, 6 Eylül 14.30’da Belçika ile karşılaşacak. Müsabakalar NTV’den yayınlanacak.

İngiltere’de bu hafta iki dev buluşma var. Everton-Liverpool derbisi 3 Eylül Cumartesi günü 14.30 Manchester United-Arsenal mücadelesi. 4 Eylül Pazar günü 18.30’da. Karşılaşmalar BeIN ekranlarında.

İtalya’da gözler Milano derbisinde olacak. Milan ile Inter arasındaki mücadele 3 Eylül Cumartesi günü 19.00’da S Sport 2’de.

Sezonun son Grand Slam turnuvası olan Amerika Açık, 28 Ağustos’ta ana tablo maçlarıyla başladı. Karşılaşmalar Eurosport 1 ve 2’den izlenebilir.

4 Eylül’de motor sporlarında iki önemli organizasyon var. San Marino Moto GP, saat 15.00’te S Sport’tan, F1 Hollanda GP, 16.00’da S Sport 2’den yayınlanacak.

 

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Posts
Total
0
Share