Neo Skola’nın haftalık bülteni Mola’dan merhaba.
Neo Skola Mola’da, Özgür Mumcu, Elçin Yahşi, Mario Levi ve Koray Gürtaş’ın kaleminden, kültür-sanat, spor, tarih ve dünya gündemine dair okuma ve takip önerileri sizi bekliyor.
Aşağıdaki kutuya mail adresinizi yazarak Neo Skola Mola’ya üye olabilirsiniz.
Dünyada Neler Oluyor?
Özgür Mumcu
Robotla Söyleşi
Yapay Zekâ alanındaki gelişmeler baş döndürücü bir hızla ilerliyor. Kimi etkileyici modellerin daha önce araştırmacılar ve uzmanlarla sınırlı olan kullanımları, halka açılmaya başlandı. Özellikle Dall-e 2, Midjourney gibi yazılı komutu görsele dönüştüren grafik yapay zekâları çok ilgi çekti. Ancak gelişmeler sadece grafik alanında değil. Yapay zeka dil modelleri de son zamanlardaki ivmeden faydalanmışa benziyor. Bir Google mühendisinin, google’ın dil modeli yapay zekası Lambda’nın bilinç kazandığını ileri sürmesi bir hayli yankı doğurmuştu. Google’ın o projesinden ayrılan iki mühendisin kurduğu yeni bir şirket, en gelişmiş dil modellerinden birini herkese açtı. Dilediğiniz karakteri yaratabileceğiniz gibi halihazırda var olanlarla da uzun sohbetlere girişmeniz çok mümkün. https://www.washingtonpost.com/technology/2022/10/07/characterai-google-lamda/
Ukrayna’da Tansiyon Yüksek
Rusya’yı Kırım’a bağlayan Kerç köprüsünün bombalanmasından sonra Rusya, Kiev ve Lviv de dahil olmak üzere birçok şehirde sivil hedefleri ve altyapıyı tahrip eden saldırılara başladı. Belarus da Ukrayna ve Polonya’ya karşı sert açıklamalar yaparken, topraklarını İran İHA’larının Ukrayna’yı bombalaması için kullandırtıyor. Rusya’nın komuta kademesinde sertlik yanlısı isimler lehine bazı değişiklikler yapması da ilerleyen günlerde savaşın vites artırma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor. https://www.youtube.com/watch?v=MBdVDGGbc4w
Uzay savunması
NASA’nın son açıklamasına bakılırsa akıbetimiz dinozorlarınki gibi olmayacak. DART adı verilen sistemle 7 milyon mil uzaklıktaki bir asteroid vurularak yörüngesinden saptırılmış. Bir gökcisminin dünyamıza çarparak sonumuzu getirmesine karşı bir savunma kalkanı projesinin ilk adımı başarıyla geçilmiş. https://www.npr.org/2022/10/11/1128132956/nasa-dart-success-asteroid-dimorphos
Ekran Bağımlıları Kulübü
Elçin Yahşi
İzlerken hepimiz o mutfaktayız
Fine dining eğitimi almış genç şaf, ‘ailevi nedenlerle’ abisinin mahalle büfesi tarzındaki küçük restoranını devralmak zorunda kalıyor. Konu bile yeterince ilginç ama bu diziyi yılın en önemlilerinden biri haline getiren unsur tek: Biz de o mutfaktayız. Öyle “Karakterleri tanıyalım, bu dizi ne anlatıyor bir anlayalım” filan yok, hooop mutfağa dalıyoruz ve orada kalıyoruz. Kendimize gelene kadar birkaç bölüm geçiyor zaten, o sırada da bayağı mutfaktan biri olarak hem karakterleri tanımış hem de herkesin kendine göre ajandasının ayırdına varmış oluyoruz. Yarım saatlik bölümler birbiri ardına uçarken tek plandan oluşan yedinci bölüm aklımızı başımızdan alıyor ve ters köşe bir finalle ilk sezonu nefes nefese kapıyoruz. Peki ‘ayı’ neresinde bu dizinin? O ikinci sezonda geliyor. Disney+’da. Fragmanı için >>> https://www.youtube.com/watch?v=fJRNakoBnUc
Fransızların izlediklerinden
Disney+’daki Oussekine çok etkileyici ve çok hızlı ilerleyen dört bölümden oluşuyor. 1986 yılının aralık ayında üniversite arkadaşları molotof kokteylleriyle polisle çatışmaya girerken Nina Simone konserine gitmeyi tercih eden son derece apolitik, 22 yaşındaki Malik Oussekine, konserden sonra sokakta sırf esmer ve kıvırcık saçlı diye polis tarafından dayakla öldürülen bir genç. Oussekin de Malik’in ölümünden sonra nasıl herkesin kendi yararına kullanmak istediği politik bir maşa haline geldiğini, polisin sonuna kadar suçunu kabul etmemekte nasıl ayak dirediğini ve en önemlisi de ailenin çektiği acıyı gösteriyor. Olaylar 1986’da geçiyor ve belki bıyıklar, saçlar, paçalar farklı ama aynı şeyleri bugün de o kadar aynı biçimde yaşıyoruz ki, tarihi unutuyoruz bile. Netflix’deki Black Butterflies da (Les papillons noirs) güzel bir gerilim. İkinci kitabını bir türlü yazamayan bir yazarın, ölmek üzere olan bir adamın anılarını yazmayı kabul ederek onun kanlı geçmişine dahil olmasını anlatıyor. Her iki dizi de bu yılın yapımlarından.
Oussekine fragmanı için >> https://www.youtube.com/watch?v=Fo2EoQ6HcXI
Black Butterflies fragmanı için >> https://www.youtube.com/watch?v=MCsvZze2Xkc
James Bond 60 yaşında konseri
İlk Bond filmi olan Dr. No, 60 yıl önce bir 5 Ekim’de vizyona girmiş. 60. yıl şerefine düzenlenen ve 4 Ekim gecesi Londra Royal Albert Hall’dan naklen yayınlanan Sound of 007 Live konseri, Prime Video’dan izlenebiliyor. Bir saatlik konserde Dame Shirley Bassey de var, Lulu da, Garbage da. En heyecanlı kısım ise film müziklerinin kralı Hans Zimmer’ın Bond’un ana temasını çaldığı anlar. Fragman için >> https://www.youtube.com/watch?v=Tcs5icPCTnI
Westeros evreninin dönüşü
HBO Max bizde yayına başlayacak diye beklerken HBO gelmediği gibi daha önce beIN Connect’te izlediğimiz HBO dizilerinden de olduk. Bütün dünyanın hevesle beklediği, Game of Thrones öncesi dönemi anlatan House of the Dragon HBO ile uzun süren görüşmelerden sonra nihayet beIN Connect’te yerini aldı. Şimdiye kadar yayınlanmış bölümlerin hepsi platformda, üstelik son iki bölümü de ABD ile aynı anda izleyebileceğiz. Bu arada, Game of Thrones’un bütün sezonları da geri geldi. HBO Max ise yeni bir stratejiyle, daha ileri bir tarihte aramıza katılacak.Havaya girmek için fragmanı bu adresten izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=DotnJ7tTA34
Kyoto Love Story
Netflix üyeleri bütün dünyada şu anda Dahmer izliyor, üstüne bu korkunç katille ilgili yeni bir belgesel de bir çok ülkede en çok izlenen 10 dizi arasında. Zaten önümüz Halloween, bütün platformlarda cadılar, korkunçluklar filan… Tüm bunların tamamen dışında bir dünyadan, Kyoto’dan sakin, sessiz, hiçbir şey olmayan, kimsenin sesini yükseltmediği ve hiç acele etmediği pastel renkli bir dizi izlemek isteyenler 12 bölümlük Kyoto Love Story’ye buyurabilir. Adı geçen şehirde 17 kuşaktır aynı aile tarafından işletilen bir şekerleme dükkanının en son sahibi olan kadın, üç kızından birinin dükkanı devralmasını istiyor ama kızların o tarakta bezi yok. Gibi. Ve aslında hiçbir şey göründüğü gibi değil. Bu sükunet içinde üç kız kardeşin anneleriyle, birbirleriyle, hayatla ve aşkla olan ilişkilerini izlerken, nefis şekerlemeler de gözümüzün önünden akıp geçiyor. Aslında bir Prime Video dizisiymiş ama bizde yok ve 12 bölümün tamamı youtube’da var. İzlemek için >> https://www.youtube.com/watch?v=8DSDzl4RuzI
Mutfaktan
Neo Skola
Meme Kanseri Eğitimi ve Farkındalık Ayı’na Özel Sohbetler
Türkiye Meme Vakfı Başkanı Dr. Can Gürbüz, Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda Neo Skola için Meme Sağlığı ve Kanserde Erken Tanı Yöntemleri eğitimini hazırladı. Dr. Gürbüz, bu eğitimde, meme sağlığına dair dikkat edilmesi gerekenleri anlatıyor, memede gelişebilecek iyi ve kötü huylu oluşumlara dair bilgi veriyor.
Dr. Can Gürbüz ayrıca, bu ay boyunca Neo Skola’nın Instagram hesabında özel canlı yayınlar gerçekleştiriyor. Dr. Can Gürbüz, 13 Ekim Perşembe Saat 20.00’de, Doç. Dr. Defne Eraslan’la meme kanseri tedavi sürecinde psikolojik desteğin rolü ve önemi hakkında konuşacak ve soruları yanıtlayacak.
Dr. Can Gürbüz’ün Neo Skola için hazırladığı, Meme Sağlığı ve Kanserde Erken Tanı Yöntemleri eğitiminin ilk bölümünü ücretsiz olarak Neo Skola’da izleyebilirsiniz.
Bir Yazar Çok Kitap
Mario Levi
Bu kez dev bir şarkıcı: Edith Piaf’ın Fırtınalı Hayatı
“Chanson” tarihinin efsane şarkıcılarından Edith Piaf, 10 Ekim 1963 tarihinde hayata veda etti. Hep yazarların konuşulduğu ve konuşulacağı bu satırlarda bir yeri var mıydı? Şüphesiz vardı. Hayatı kelimenin tam manasıyla bir roman gibiydi çünkü. Hakkında yazılanlar ve çekilen filmler bunun kanıtıydı. O aslında birçok yazarın da ilham kaynağıydı.
İlk günler
1915 yılında bir göçmen ailesinin kızı olarak Paris’te dünyaya gelmişti. Babası sokaklarda gösteriler yapan Fas asıllı bir akrobat, annesi aynı sokaklarda şarkılar söyleyen İtalyan asıllı bir kadındı. İkisi de ekmeğini böyle kazanıyordu. İleride ‘Kaldırım Serçesi’ adını alacak Edith böyle bir ortamda dünyaya geldi. Bir süre sonra da, henüz çok küçükken, babası tarafından, bakılması için, bir geneleve bırakıldı. Kaptığı bir mikrop yüzünden kör oldu. Birkaç ay böyle yaşadı. Sonra gözleri açıldı, babasının yanında akrobatlık yapmaya başladı. On dört yaşındayken şarkılar söyleyerek, daha doğrusu satarak geçimini sağlamaya ve hayata tutunmaya çalışıyordu. On yedi yaşındayken ilk ve tek çocuğunu doğurdu. Marcel adını taşıyan bu çocuk iki yaşındayken menenjitten öldü. Babasının bir başka kadından olan kızı Simone onun son nefesine kadar yanında kaldı, Momone adıyla bu tarihe geçti.
Şöhret
Günün birinde, sokakta şarkı söylerken organizatör Louis Leplee tarafından keşfedildi. ‘Kaldırım Serçesi’nin yolu açılmıştı… Ancak bir olay bu gidişe bir süreliğine sekte vuracaktı. Louis Leplee öldürülmüştü. Şüpheler onun üzerinde toplanmış, sorgulanmasına ve zor günler geçirmesine sebep olmuştu. Kabarelerde şarkı söylemeye devam etti ama birçok hoşnutsuzlukla da mücadele etmek zorunda kaldı. Bir başka organizatör, Raymond Asso elinden tutana ve tekrar şöhrete kavuşmasına yardım edene kadar… Artık onu kimse tutamayacaktı. Şöhretini arttırmaya hızla devam etti. Başkaları için kötü sayılabilecek alışkanlıklarını da sürdürdü ama. Çok içki içti. Dünya orta sıklet boks şampiyonu Marcel Cerdan ile büyük bir aşk yaşadı. Cerdan evliydi ve çocukları vardı. 1949 yılında da Paris’ten New York’a giden uçağı düştü. Orada buluşmayı kararlaştırmışlardı. Hayatının en büyük aşkını kaybettiğini söylemekten çekinmeyecekti. Sadece içkiye değil, morfine de kapıldığı günler gelmişti. Bir kaza sonucunda da omuriliği zedelenecek ve kambur kalacaktı.
Bunların hiçbiri şarkılar söylemeye devam etmesinin, plaklar çıkarmasının ve sahneye çıkmasının engeli değildi. Nerdeyse son nefesine kadar bu uğraşını sürdürdü.
Ölüm
10 Ekim 1963 tarihinde karaciğer kanserinden öldü. Katolik Kilisesi, yaşadığı hayat yüzünden, cenaze törenini yapmayı reddetti. Yaklaşık yüz bin kişinin katıldığı bir cenaze olacaktı bu. Fransa Paris’in sokak ruhundan gelen şarkıcısını bağrına basmıştı. Kendisini çok sevdiğini söyleyen Jean Cocteau da aynı gün geçinde kalp krizi geçirerek öldü. Ölümüne, kapıldığı üzüntünün yol açtığı söylenir.
Unutulmayanlar
Şarkılarını söyleyiş tarzı, sahne kıyafeti, ellerini kullanışı ve ‘r’leri söyleyişi farklılığını çok açık ortaya koydu. “Chanson” dünyasına birçok ünlü sesi kazandırdı. Aralarında Yves Montand, Gilbert Becaud ve Charles Aznavour da vardı.
Şimdi bu roman, hâlâ dinlenen şarkılarıyla da birilerinin gönlündeki yerini korumaya devam ediyor.
Tavsiye ettiğim şarkıları
Banttan Naklen
Koray Gürtaş
İlk Nobel ve Babamın Bavulu
12 Ekim 2006’da İsveç Akademisi’nin Daimi Sekreteri Profesör Horace Engdahl, 2006 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibinin Orhan Pamuk olduğunu duyurdu. Engdahl, ödülün gerekçesini “Orhan Pamuk, kendi kentinin melankolik ruhunun izlerini sürerken kültürlerin birbiriyle çatışması ve örülmesinde yeni simgeler bulmuştur” sözleriyle açıkladı. Pamuk, bu sırada ABD’de bulunmaktaydı. Ünlü yazar başarısıyla ilgili, “Bu ödülü yalnızca şahsi bir onur olarak değil, temsilcisi olduğum Türk kültür ve edebiyatına layık görülmüş bir onur olarak değerlendiriyorum” ifadelerini kullandı. Türkiye’den Nobel alan ilk isim olarak tarihe geçen Pamuk, 7 Aralık’ta İsveç Akademisi’nde yaptığı ‘Babamın Bavulu’ başlıklı kabul konuşmasını Türkçe olarak gerçekleştirdi. Orhan Pamuk’a ödülü, 10 Aralık 2006 tarihinde Stockholm’de düzenlenen törende bizzat İsveç Kralı XVI. Carl Gustaf tarafından takdim edildi.
Süper Lig tarihinin en farklı galibiyeti
Süper Lig tarihinin en farklı galibiyetini 15 Ekim 1989 tarihinde Adana Demirspor’u 10-0 yenen Beşiktaş elde etti. Ali Sami Yen Stadı’nda oynanan maçta siyah-beyazlı takım tamamı yerli oyunculardan kurulu bir kadro ile mücadele etti. Beşiktaş’ın gollerinden dördünü Ali Gültiken, üçünü Feyyaz Uçar, üçünü ise Metin Tekin attı. Bu karşılaşmadaki performansları nedeniyle bu üçlüye ithafen tezahürat yazıldı. Teknik direktörlüğünü Gordon Milne’in yaptığı Beşiktaş, sezon sonunda şampiyonluğa uzanırken, Adana Demirspor lige veda etti.
Bu organizasyonlar kaçmaz
12 Ekim’de UEFA Şampiyonlar Ligi’nde iki önemli karşılaşma var. Ajax, saat 19.45’te evinde Napoli’yi konuk ederken, saat 22.00’de Barcelona ile Inter, İspanya’da kozlarını paylaşacak. Maçların adresi Exxen.
Futbolda Avrupa arenasındaki temsilcilerimizin mesaisi 13 Ekim’de oynanacak 4 maçla devam edecek. UEFA Avrupa Ligi’nde Fenerbahçe, saat 19.45’te deplasmanda AEK Larnaca ile karşı karşıya gelecek. Trabzonspor ise saat 22.00’de Monaco ile mücadele edecek. UEFA Konferans Ligi’nde Medipol Başakşehir saat 19.45’te RFS, Sivasspor ise saat 22.00’de Ballkani ile oynayacak. Tüm maçlar Exxen’den yayınlanacak.
Basketbolda yoğun bir hafta bizleri bekliyor. Euroleague’de son iki sezonun şampiyonu Anadolu Efes, 13 Ekim saat 20.00’de Monaco’ya konuk olacak. Fenerbahçe Beko ise 14 Ekim saat 21.00’de Maccabi’yi ağırlayacak. İki maçı da S Sport ekrana getirecek. Euroleague’deki Barcelona – Real Madrid mücadelesi ise 13 Ekim Perşembe günü saat 21.30’da S Sport 2’den yayınlanacak.
EuroCup’ta geçen yılın finalisti Frutti Extra Bursaspor, 12 Ekim saat 21.00’de S Sport ekranında Cedevita karşısında olacak. FIBA Şampiyonlar Ligi’nde 12 Ekim saat 21.00’de yapılacak Strasbourg-Tofaş karşılaşmasını Tivibu Spor, aynı saatteki Telekom Bonn – Pınar Karşıyaka mücadelesini ise Tivibu Spor 2 sporseverlerle buluşturacak.
2022 Dünya Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nı kazanan ülke 15 Ekim saat 21.00’de oynanacak final maçıyla belli olacak. Karşılaşma TRT Spor Yıldız’dan yayınlanacak.
TVF Efeler Ligi’nde Galatasaray HDIS, 15 Ekim’de Halkbank ile karşılaşacak. Saat 14.30’daki maçın yayıncısı TRT Spor Yıldız.
Moto GP’de pilotların buluşma adresi bu kez Avustralya. Yarış, 16 Ekim sabahı 06.00’da S Sport 2 ekranında olacak.
Pazar günü futbolda çok zengin bir menü var. La Liga’da Real Madrid ile Barcelona arasındaki El Clasico, saat 17.15’te S Sport tarafından yayınlanacak. Saat 18.30’da İngiltere’nin iki devi Liverpool ile Manchester City karşı karşıya gelecek. Mücadele BeIN’den izlenebilecek. Saat 20.00’de ise Beşiktaş- Trabzonspor mücadelesi BeIN Sports 1’den yayınlanacak. Saat 21.45’te ise gözler Fransa’daki Paris Saint Germain-Marsilya randevusunda olacak. Karşılaşmanın yayıncısı BeIN Sports.