Mola #11: Yapay zekânın Nobel cevabı, ünlü CEO’nun müzik kutusunda Türkiye’ye kaçışı, Halikarnas Balıkçısı, II. Elizabeth’in İstanbul gezisi

Neo Skola’nın haftalık bülteni Mola’dan merhaba.

Neo Skola Mola’da, Özgür Mumcu, Elçin Yahşi, Mario Levi ve Koray Gürtaş’ın kaleminden, kültür-sanat, spor, tarih ve dünya gündemine dair okuma ve takip önerileri sizi bekliyor.

Aşağıdaki kutuya mail adresinizi yazarak Neo Skola Mola’ya üye olabilirsiniz. 

Dünyada Neler Oluyor? 

Özgür Mumcu

Göbek marulun siyasi zaferi
Birleşik Krallık, başbakan değiştirme işinde bu işlerde namlı İtalya’yı aratacak durumda. Muhafazakar Parti’nin artık hatalı olduğundan kimsenin pek şüphe duymadığı üretim bandının son ürünü Liz Truss, 44 günlük başbakanlığıyla tarihe geçti. Marx’ın “İlki trajedi ikincisi komedi” dediği durum, Thatcher’a öykünen Truss’ın düştüğü hale uyuyor. En zenginlerin vergisini keseceğini, kamu harcamalarını azaltacağını ilan eden Truss’ın, artık 1980’lerde değil 2020’lerde yaşadığımızı anlaması vaktini alacak gibi. Neoliberal think tank’lerin ekonomi planı çökerken*, yeni Demir Lady olmak için yola çıkan bir başbakanın siyasi ömrünün göbek marulun raf ömrüyle kıyaslandığını görüyoruz.** Bakalım ülke erken seçime mi gidecek yoksa Churchill karikatürü Boris Johnson, Thatcher karikatürü Liz Truss’tan sonra dünyaya yeni bir parodi şovu mu sunacak göreceği.

*Detay için: https://www.theguardian.com/commentisfree/2022/sep/23/liz-truss-power-extreme-neoliberal-thinktanks
**Detay için: https://hyperallergic.com/772043/liz-truss-lettuce-smackdown-memes/

 

Yapay zeka’ya Nobel fizik ödülünü sordum
Bu seneki Nobel fizik ödülü hakkında yazacakken, konu karışık geldiği için bir yapay zeka sohbet botuna başvurdum. Doğal dil işleme (Natural language processing) yöntemine dayanan metin üretebilen yapay zekadaki gelişmeler çok hızlı. Bana şöyle bir metin oluşturdu:
Bu yıl fizikteki Nobel Ödülü, kuantum mekaniğindeki çalışmaları nedeniyle Alain Aspect, John Clauser ve Anton Zeilinger’e gitti. Üç araştırmacı çalışmayı paylaşıyor ve Nobel Ödülü’nü birlikte aldı. Dolaşık kuantum parçacıklarıyla yaptıkları çalışmalarla tanınıyorlar. Araştırmacılar, 1980’lerde bu küçük parçacıkların hala dolaşıklık adı verilen gizemli bir bağlantıyı paylaştığını gösterdiler.
Kuantum dolaşıklığının daha iyi anlaşılması, kuantum bilgisayarlar gibi şeylerde bize yardımcı olabilir! Bu bilgisayarlar kuantum süperpozisyonu adı verilen bir tür kuantum mekaniği ile çalışırlar. Kuantum süperpozisyonu ve dolaşıklığı daha iyi anlamak ve araştırmak, kuantum bilgisayarları gerçeğe dönüştürmemize yardımcı olabilir.
Işık parçacıkları gibi daha küçük parçacıkların deneylerini ve ışınlanmasını zaten yapabiliyordu. Dolaşmış bir çiftteki bir parçacığı ışın ayırıcı adı verilen tek bir ekipmana yerleştirerek daha küçük atomik parçacıkları ışınladık ve ardından araştırma ekibi dolaşık parçacığı gözlemlemeden ışınlayabildi. Bu, kuantum dolaşıklığın işe yaradığını gösteriyor. Hala çok daha fazla araştırma yapmamız gerekiyor, ancak kuantum dolaşıklığın potansiyeli çok heyecan verici!”
Siz de kurcalamak isterseniz, kamuya açık bu siteye göz atabilirsiniz: https://beta.character.ai/

 

Ekran Bağımlıları Kulübü

Elçin Yahşi

Müzik kutusunda Türkiye’ye kargolanmak

Nissan’ın eski CEO’su Carlos Ghosn’un Japonya’dan (Türkiye’ye de uğrayarak) kaçışını anlatan Kaçış: Carlos Ghosn’un İnanılmaz Hikâyesi, 26 Ekim’de Netflix’te yayınlanacak*. Görevde olduğu dönemde Nissan’ı batmaktan kurtardığı söylenen ancak daha sonra şirketi dolandırdığı iddia edilen iş adamı Ghosn, Japonya’da hapis cezasıyla karşı karşıya kalmıştı. Japonya’da adil yargılanmayacağı gerekçesiyle bir müzik aleti kutusunun içinde önce Türkiye’ye oradan da Lübnan’a kaçan bir dönemin ünlü yöneticisinin hikâyesini belgeselde Ghosn’un en yakınındakiler ve akrabaları anlatıyor. Ghosn, geçtiğimiz yılın sonunda Britanya’da yayımlanan ve heyecanlı kaçışının öyküsünü anlattığı Broken Alliances isimli kitabının basın toplantısında, “Benim yüzümden Türkiye’de yargılananlarla tanışmak isterim,” demişti. 

*Detay için: https://www.youtube.com/watch?v=eSjBsUElG7Y

 

Her zaman genç kalan rockçılar

2017 tarihli Gri Değil Siyah: Ankara Rocks!*, hem MUBI’den, hem Blu Tv’den izlenebilir. Ankara ve rock müzik arasındaki o özel bağı, 70’li yıllardan, 90’lı yılların ortasına kadar uzanan bir dönem üzerinden kurgulayan bir şehir-müzik belgeseli. Kendisinin de Hazy Hill isimli bir barı olan Ufuk Önen’in yönetmenliğinde, barlar, stüdyolar, konserler, Tunalı ve Yüksel caddeleri, plakçılar bir bir ekranda arzı endam ediyor. Bir sürü isim anlatıyor, onların anlattıklarını veya anlatamadıklarını arşiv görüntüleri tamamlıyor. Bir eski Türkiye belgeseli. 

*Detay için: https://www.izlesene.com/video/gri-degil-siyah-ankara-rocks-fragman/10262315

 

 

 

Cehennem olan cenneti yeniden kazanmak

Mozambik’teki Gorongosa Ulusal Parkı, yıllar süren savaşlar parkı yerle bir edip orayı mesken bellemiş birçok narin canlıyı katletmeden önce Afrika’nın Cenneti diye bilinirmiş. Disney+’daki Eylül 2022 tarihli Gorongosa: Paradise Reborn*, bu cennetin acıklı hikayesini ve insanlık tarihinin en büyük vahşi doğa restorasyonu çalışmalarından birini, o dönemden sağ çıkmayı başarmış dişi fil Mwana Nzo’nun gözünden anlatıyor. 

 

 

Anlatılmaz izlenir

Anlatıcı Benedict Cumberbatch, “Algınızın ötesinde bir dünyaya buyurun,” diyerek başlıyor ve altı bölüm boyunca hayvanların “gizli” güçlerini izliyoruz. Avcılar ve avlar arasındaki ilişkilerden, hayvanların hayatta kalmak için kurdukları garip ittifaklara, yapılabileceğine inanamayacağımız yolculuklara kadar birçok ilginç konuya eğiliyor belgesel serisi. Disney+’daki Super/Natural’ın yönetmeni James Cameron, teknoloji aracılığıyla izleyicinin kendisini hayvanların yerine koymasını da sağlıyor.

 

Hepimizin ezbere bildiği her şey, yepyeni bir açıdan

Jeff Goldblum, hangi filmde oynarsa oynasın bir nesil için en çok The Fly’la ve Jurassic Park’la hatırlanacak herhalde. Zarif ve meraklı bu ‘tall guy’ın Disney+’daki The World According to Jeff Goldblum belgesel serisi ise en yenisinden en eskisine her nesle bir şey diyecek nitelikte. Goldblum Bey, iki sezonu da platformda olan serinin her bölümünde hepimiz için son derece sıradan nesnelerin, kavramların, adetlerin peşine düşüp onlarla ilgili birbirinden ilginç bilimsel açıklamalar, tarihsel ayrıntılar, anekdotlar öğrenirken, gülümseyerek izletiyor kendini. Doğum günleri, bulmacalar, dans, köpekler, sneakerlar, dondurma, dövmeler, havuzlar, takılar bölüm başlıklarından bazıları. 

 

Ve bonus bir film

23 Ekim’den itibaren beIN Connect’te yerini alacak olan Bergman Island* 2021’de Cannes’da Altın Palmiye için yarışan  bir film aslında. Sinemacı bir çiftin (Tim Roth, Vicky Krieps) yeni filmlerinin senaryosunu yazmak için gittikleri adada geçirdikleri süre boyunca senaryonun derinliklerinde hayal ve gerçek arasında kayboluşunu anlatıyor. Ancak Bergman’ın filmleriyle ve çok etkilendiği için yaşamını orada geçirmesiyle ünlenen İsveç’in minik adacıklarından Farö’de geçiyor film. Her yaz düzenlenen Bergman etkinliklerine katılmak üzere adaya gelen çiftin kaldıkları ev, Bergman’ın en sevilen filmlerinden birini, Bir Evlilikten Manzaralar’ı çektiği ev. Hatta yatak odasındaki yatak bile, filmde yer alan yatak. Adam yazmaya çalışırken, kadın da turistlerle yani Bergman hayranı sinefillerle adayı karış karış gezmekte. Yani anlayacağınız çok güzel bir Farö belgeselinin yanı sıra bir de ilişki hikayesi izliyoruz, daha ne olsun. 

*Detay için: https://www.youtube.com/watch?v=nrlVHVid-20

 

Mutfaktan

Neo Skola

29 Ekim yaklaşırken…

Cumhuriyetimizin 99’uncu yılını kutlayacağımız günler yaklaşıyor. Haliyle Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın Neo Skola için hazırladığı Atatürk’ü Anlamak eğitimini izlemenin tam sırası. Ülkemizin en önemli tarihçi ve bilim insanlarından Prof. Ortaylı’nın, Atatürk’ün yaşamını, dönemin dünyasıyla beraber inceleyen anlatımı, hem kurucu liderimiz hem de o zorlu döneme bakışınızı zenginleştirecek. Birinci Dünya Savaşı’nı yaşamış, savaşın yaralarını hızlıca sararak cumhuriyeti kurmuş bir kadronun liderinin yaptıklarının önemini bugün daha iyi anlayacaksınız.

Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın Neo Skola için hazırladığı, Atatürk’ü Anlamak eğitimini Neo Skola’da izleyebilirsiniz. 

 

Bir Yazar Çok Kitap

Mario Levi

Halikarnas Balıkçısı… Sürgününden Doğan Yazar

Edebiyat tarihimize denizin kokusunu en derinden getiren yazarlardan biri olarak geçen Cevat Şakir, daha çok bilinen, muhtemelen de bilinmesini istediği adıyla Halikarnas balıkçısı, 13 Ekim 1973 tarihinde İzmir’de, ardında birçok unutulamayacak eser bıraktıktan sonra öldü. Bu eserler sadece romanlardan ve hikâyelerden meydana gelmiyordu. Ailesindeki birçok ünlü ressama taş çıkartabilecek desenleri de vardı mesela. Doğaya tutkundu. Sürgün olarak gönderildiği Halikarnas’ta, bugünkü Bodrum’da, bir rivayete göre aralarında okaliptüs ağaçlarının da bulunduğu birçok bitkinin, sebzenin, meyvenin yetiştirilmesine öncülük etti. Kimileri onu ceplerinde tohumlar taşıyan bir adam olarak bildi. Denizi yazmakla kalmadı, tüm benliğiyle yaşadı. Balıkçıların ve sünger avcılarının yanında durarak, seferlere çıkarak. Bir başka rivayete göre de bir aşk yaşadığı Azra Erhat ile birlikte Mavi Yolculuk’u başlattı. Turistik amaçlı yolculuklar değildi yaptıkları.  Öncelikle denizi keşfetmeyi amaçlamışlardı. Farklı koyları haftalarca gezebiliyorlardı. Yanlarına çok az kumanya alarak. Zaman zaman turistik geziler de yaptırmıştı ama. Bu gezilerde başlangıçta derbeder kıyafeti yüzünden kendisini küçümseyen İngilizlere kısa süre içinde hem bilgi hem de dil dersi verir hale gelirmiş. İstanbul’da Robert Kolej’de okuduktan sonra, Oxford’da Tarih okumuştu çünkü. Hayat her zaman beklenmedik ihtimallerle doluydu.

Renkli bir aile, çarpıcı bir hayat

Bu imkânları tanıyan, ailesi ve dünyaya geldiğinde kendisini bulduğu şartlardı da hiç şüphe yok ki. 1890 yılında babasının, Osmanlı’nın köklü ailelerinden gelen Mehmet Şakir Paşa’nın, yüksek komiserlik görevini sürdürdüğü Girit’te doğmuştu. Altı çocuklu bir ailenin en büyüğüydü. İlerleyen yıllarda bu aileden, bıraktıkları izlerle tarihe geçmiş birçok sanatçı çıkacaktı. Fahrelnisa (Zeid) ressam, Aliye (Berger) gravürcü olacaktı. Hakkiye’nin kızı Füreya (Koral) da Türkiye’nin ilk kadın seramikçisi… Fahrelnisa’nın oğlu Nejad Melih Devrim de ressamlar kervanına katılacaktı. Şirin Devrim ise tiyatro sanatçısı kimliğiyle kendini gösterecekti. Herkesin aldığı bir yol vardı…

Cevat Şakir’in yolu ise fırtınalarla doluydu. Yaşadıkları ve yaşattıkları bu kısa yazının sınırlarına sığmaz. Burada ancak belli başlı olaylardan söz edebiliriz. Bunlardan biri de günün birinde silahından çıkan kurşunla babasının ölümüne sebep olmasıydı. Cinayetle yargılandıktan sonra on beş yıl hüküm giydi. Verem hastalığı dikkate alınarak yedinci yılında tahliye edildi. İkdam gazetesinde başlayan yazı serüvenini başka gazetelerde ve çeşitli dergilerde sürdürdü. Bu yayın organlarında zaman zaman resimleri ve karikatürleriyle de göründü. Hüseyin Kenan takma adıyla 13 Nisan 1925 tarihinde yayınladığı bir yazısıysa tüm hayatını değiştirdi. Bu yazıda dört askerin idama mahkum edilmesini eleştiriyordu. İstiklal Mahkemeleri bu çıkışını affetmedi ve askeri isyana teşvik etme suçundan idama mahkum etmeye yönelmişken, Kılıç Ali Bey’in teklifiyle Bodrum’a sürgüne gönderildi. Üç yıl süren bu cezanın ardından döndüğü İstanbul’da cezasını tamamladıktan sonra, hasretine dayanamayarak geri döndüğü Bodrum’da yirmi beş yıl kaldı. Buranın Antik Çağ’daki adıyla, Halikarnas mahlasıyla yazmasının yolu açılmıştı. Kitaplarının çoğunu burada yazdı.

Üç kez evlendi, beş çocuğu oldu. İzmir’de ölmesinin sebebi yakalandığı kemik kanseriydi. Bodrum’da Gümbet’teki Türbe Tepesi’ne gömüldü. Burada bugün eşyalarının sergilendiği “Halikarnas Balıkçısı Müzesi” vardır.

Hayattan ve tarihten gelen eserler

Birçok türde birçok eser verdi. Hepsi çalışkanlığını ve yazmaya ne kadar gönül verdiğini gösteriyordu. Hayata nereden, nasıl baktığını da… Bunlar arasında “Aganta Burina Burinata”, “Uluç Reis”, “Deniz Gurbetçileri” gibi romanları, “Merhaba Akdeniz”,  “Gülen Ada” gibi hikâye kitapları, “Mavi Sürgün” adını taşıyan bir otobiyografisi, “Hey Koca Yurt”, “Anadolu Tanrıları” gibi deneme çalışmaları da vardı. Hakkında da çok kitap yazıldı.

Bugünkü Bodrum’a nasıl bakabileceğinin cevabını da herkes yine kendine göre verecektir herhalde.

Tavsiye ettiğim kitapları

Aganta Burina Burinata-Bilgi Yayınları

Mavi Sürgün-Bilgi Yayınları

Merhaba Anadolu-Bilgi Yayınları

Banttan Naklen

Koray Gürtaş

Kraliçe II. Elizabeth, İstanbul’da
Kısa süre önce yaşamını yitiren İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, 23 Ekim 1971’de İstanbul’a gelmişti. 18 Ekim’de başlayan Türkiye turunda sırasıyla Ankara, İzmir ve Gelibolu’yu gezen Kraliçe, Dolmabahçe rıhtımına yanaşan Britannia gemisinden karaya inerek İstanbul ziyaretine başladı. Eşi Edinburgh Dükü Prens Philip ve kızı Prenses Ann ile şehri gezen II. Elizabeth’in gelişi nedeniyle kentte birçok güzergâh trafiğe kapandı. İstanbulllulardan büyük ilgi gören İngiltere Kraliçesi, Maslak’ta yapılan binicilik yarışlarını izledi. 1956 Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye takımından Nail Gönenli’nin ciddi bir kaza geçirdiği yarışı takip edenler arasında bulunan Kraliçe, tam 15 yıl sonra bu kez Nail Gönenli’nin oğlu Hayal Gönenli’yi seyretti. İddiaya göre II. Elizabeth, aynı gün İngiliz teknik direktör Brian Birch’ün yönetimindeki Galatasaray’ın Altay ile oynayacağı maça gitmek istemiş fakat protokol, bu önemli misafiri konkurhipik yarışlarına götürmüştü. Prens Philip ise Boğaziçi Köprüsü inşaatında incelemelerde bulundu. Ertesi gün Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı gibi turistik mekanları gezen konuklar, bir de Münir Nurettin Selçuk konseri dinledi. Prenses Anne ise protokol gezileri sırasında bir boşluk yaratarak Beyoğlu’ndaki İngiliz Başkonsolosluğu’ndaki partiye katılıp bol bol dans etti. Kraliyet ailesi mensupları, 25 Ekim’de Kariye Müzesi ziyareti sonrası İstanbul’dan ayrıldı.

Tarihteki ilk milli maçımız

26 Ekim 1923’te A Milli Futbol Takımı, tarihteki ilk maçını Romanya ile oynadı. Taksim Stadı’ndaki mücadele 2-2 sona ererken, Türkiye’nin golleri Zeki Rıza Sporel’den geldi. Zeki Rıza Sporel’in abisi Hasan Kamil Sporel sahaya kaptan olarak çıktı. Yaklaşık 7 bin 500 seyircinin izlediği müsabakayı Çekoslavakya’dan Anton Krátký yönetti. Bu müsabakadan üç gün sonra cumhuriyet ilan edildi.

 

Bu organizasyonlar kaçmaz

Fenerbahçe ve Galatasaray kadın futbol takımları arasında tarihteki ilk resmi karşılama 22 Ekim Cumartesi günü yapılacak. Saat 15.00’te başlayacak maçı FB TV ekrana getirecek.

Kayakta Alp Disiplini Dünya Kupası sezonu cumartesi ve pazar günleri yapılacak kadınlar ve erkekler dev slalom yarışları ile başlıyor. Eurosport, her iki gün de saat 11.00’de start alacak mücadeleleri ekrana taşıyacak.

23 Ekim’de saat 10.00’da Malezya Moto GP koşulacak. Saat 22.00’de ise F1 ABD GP heyecanı yaşanacak. İki organizasyonu da S Sport 2 yayınlayacak.

İngiltere’de gözler Chelsea-Manchester United randevusunda. 22 Ekim’de saat 19.00’da oynanacak maçın adresi Bein Sports. Haftanın dikkat çeken bir başka buluşmasında Roma ile Napoli 23 Ekim Pazar günü saat 21.45’te kozlarını paylaşacak. Karşılaşma S Sport ekranında olacak.

TVF Efeler Ligi’nde 22 Ekim saat 14.00’te başlayacak Ziraat Bankkart- Galatasaray HDSI mücadelesi ile 23 Ekim’de saat 13.00’te Galatasaray HDSI ile PTT arasında oynanacak Kadınlar Axa Sigorta Voley maçı TRT Spor Yıldız’dan yayınlanacak.

Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nde yenilgisiz iki takım Frutti Extra Bursaspor ile Anadolu Efes, 23 Ekim Pazar günü saat 18.00’de karşı karşıya gelecek. Maçın yayıncısı Bein Sports 5.

NBA’de 2022-2023 sezonu başladı. 25 Ekim’de saat 05.00’te başlayacak ve S Sport’tan canlı yayınlanacak Los Angeles Clippers – Phoenix Suns maçı izlemeye değer.

Basketbolda FIBA Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden Pınar Karşıyaka 25 Ekim’de saat 19.30’da Reggia Emilia, Tofaş 26 Ekim saat 19.00’da Falco Szombathely, Galatasaray Nef ise aynı gün saat 19.30’da Hapoel Holon ile karşılaşacak. Tofaş’ın maçı Tivibu Spor’da, diğer iki müsabaka Tivibu Spor 2’de ekrana gelecek. EuroCup’taki Bursaspor’un 26 Ekim saat 19.00’da deplasmanda Prometey ile yapacağı karşılaşmayı TRT Spor yayınlayacak.

Şampiyonlar Ligi’nde birbirinden keyifli randevular var. En öne çıkanlar 26 Ekim’de oynanacak Ajax-Liverpool ve Barcelona-Bayern Münih maçları. İki mücadelenin de başlama saati 22.00 ve yayıncısı Exxen.

Futbolda takımlarımızın Avrupa macerası sürüyor. 27 Ekim’de, UEFA Avrupa Ligi’nde yer alan Fenerbahçe saat 19.45’te Rennes’i konuk edecek. Trabzonspor ise saat 22.00’de deplasmanda Kızılyıldız karşısında galibiyet arayacak. Aynı gün UEFA Konferans Ligi’nde saat 19.45’te Fiorentina-M.Başakşehir, saat 22.00’de ise Sivasspor-Cluj mücadeleleri var. Tüm maçlar Exxen’den yayınlanacak.

Euroleague’deki temsilcilerimiz Anadolu Efes ile Fenerbahçe bu hafta karşı karşıya geliyor. 28 Ekim Cuma günü oynanacak maç saat 20.30’da başlayacak ve S Sport ekranında olacak.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Related Posts
Total
0
Share