Soru sorulacağı zaman bunu çocuk merakıyla yapmak gerekiyor.
Bir polis sorgusu gibi ya da hesap soran bir yaklaşımla değil hakikaten öğrenme niyetiyle ve karşı tarafa merakla sorulan sorular, karşı tarafta çok fazla etki yaratıyor. Ve karşı taraf kendini iyi hissettiği için de cevaplaması daha kolaylaşıyor.
Soru sormak dinlemeyle de çok ilişkili. Çünkü karşı tarafı dinlediğiniz takdirde soruları üretmek daha basit.
Ben kendi kafamın içinde eğer “Ne soracağım?” diye düşünmeye başlarsam seviye 1 dinlemeye düştüğüm için karşı tarafı kaçırıyorum ve karşı tarafın odağını da kaçırdığım için hangi soruyu soracağım zorlaşıyor.
Sorular fırından tazı çıkmış gibidir. Önceden bir repertuvarla hazırlanmaz. Sohbetin içerisinde, o konuşma sırasında karşı tarafın söylediklerine bağlı olarak duyulan kelimelerden ve kişinin söylediği kilit kelimelerden esinlenerek sorular üretilebilir.
“Ben gerçekten okul hayatında bazı konularda sıkıntı yaşıyorum” diyen birisini dinliyorsanız “Bu sıkıntıları biraz açabilir misiniz?” dediğinizde karşı tarafı dinlemenin sonucunda bu soruyu üretebilirsiniz.
Bu sıkıntıları açtığında “Öğretmenlerimle iletişim konusunda bazı endişelerim var” cevabını alınca, “Ne tür bir iletişim endişesinden bahsediyorsun?” ya da “Oradaki iletişimde yaşadığın sıkıntı nedir”, “Bu iletişim sıkıntılarını biraz açar mısın?” şeklindeki sorularla, soruları daraltarak ilerlemek karşı tarafın cevaplamasını ve odağını oraya getirmesini kolaylaştıracaktır.
Soru sormada düştüğümüz en büyük hatalardan biri soruyu sorduktan sonra es verip bekleyip dinlememek.
Genelde karşı taraf düşünmeye başladıysa, eğer karşı taraf düşünürken zaman istiyorsa aslında bu iyi haberdir: Sorduğumuz sorunun işe yaradığını ve karşı tarafta etki yarattığının bir göstergesidir.
Çoğumuz karşı taraf soruya cevap vermediğinde yardımcı olmak ya da işi kolaylaştırmak niyetiyle ya soruyu tekrarlarız ya soruyu şekil olarak değiştiririz, ya da soruyu karşı taraf yerine cevaplamaya kalkarız.
Eğer karşı tarafın düşünerek sorularla demlenmesini istiyorsanız onlara alan verin, es vererek biraz daha düşünmelerine yardımcı olun.
Enis Arslan, Neo Skola için hazırladığı Liderliğin 3 Boyutu eğitiminde, hayattaki hedeflerinize ulaşmak ve başarılı bir lider olabilmek için önemli bir rehber sunuyor. Bu konuyla ilgiliyseniz, ilk dersi herkese açık olan eğitime katılabilirsiniz.
