Fransa’da peynir fiyatları yüzde 45, şarap fiyatları ise yüzde 92 artmış. Türkiye’de ise peynir fiyatları yüzde 83, şarap fiyatı ise yüzde 62 artmış.
Durun hemen yorum yapmayın; önce zaman perspektifini masaya bırakalım.
Fransa’daki fiyat istatistiği son 32 yılı, Türkiye’deki ise son 1 yılı gösteriyor.
Üzerine hemen şu soruyu soralım; Fransa’da istatistik kurumunun peynir ve şarap fiyatlarını ülke ortalaması olarak yayımlanmasını kim takip eder ki?
Peynir fiyatları bu 32 yıl süresinde yıllık ortalama yüzde 1.1, şarap fiyatları da yıllık yüzde 1.9 artmış.
İşte bizde çokça duyulan ama bir türlü tanışamadığımız ‘fiyat istikrarı’ denilen kavram bu. Fiyatlar genel seviyesindeki artışın yüzde 2 civarında olduğu, ekonomik birimlerin de karar alırken hesaba katmadığı kadar düşük ve istikrarlı seyreden bir enflasyon.
Fransa’nın peyniri şarabı kadar, yıllanmış fiyat istikrarı da meşhur!
Peki bu mevzuya neden böyle bir kapı açtım bu yazıda?
Şundan: Mayıs ayına ait enflasyon verilerini 3 Haziran günü açıklayan TÜİK, o gün TÜFE içinde yer alan 409 kalem mal ve hizmet fiyatlarını (madde fiyatları) yayımlamayı da durdurmuştu.
Aradan 2 haftadan fazla bir süre geçtikten sonra 22 Haziran Çarşamba günü yeniden bir açıklama yayımladı.
Açıklamanın özeti kabaca şöyle: Madde fiyatlarını dünya genelinde yayımlayan neredeyse hiçbir ülke yok, ülkemizde de zaten bu “kamuoyunda yanlış değerlendiriliyor”, biz de bu yüzden yayımlamayı durdurduk. Bunun yerine “Harcama Gruplarına Göre Endeks Sonuçları” tablosunun kapsamını genişleterek, COICOP 5’li düzeye denk gelen 144 temel başlık için endeks sonuçlarının yayımlanmasına başladık.
TÜİK, 409 maddenin yayımını durdurdu ve alt endekslere 144 adet kalem ilave yapıp bunları yayımlamaya başladı.
Örneğin, madde fiyatları içinde 4 ayrı peynir çeşidi tüm Türkiye çapında ölçülüp her biri için ortalama bir fiyat bulunurken, şimdi tek bir kalem olarak, ama endeks değeri olarak ilan ediliyor.
Geçmişte ülkenin herhangi bir yerinde yaşayan bir vatandaş, ülke ortalamasına göre bulunduğu fiyat seviyesini izleyebiliyor, veriye dair bir kanaat oluşturabiliyordu. Şimdi endeks değeri, ‘peynir gibi ekmek arasına konularak yenilecek’ bir değer değil artık. Kars’ta yaşayan birine göreli bir fiyat karşılaştırması olanağı vermiyor.
TÜİK en son açıklamasında tam olarak şöyle diyor: “Ülkemizde ‘madde’ düzeyinde yayımlanıyor olması, söz konusu tablonun kamuoyunda yanlış̧ değerlendiriliyor olmasının temel sebebidir”.
Bu konuda da sebze fiyatlarını örnek göstermiş. TÜİK, mevsimsel geçişlerde meyve ve sebzedeki fiyat hareketliliğinin yüksek olduğuna işaret ederek, haftada bir kez olmak üzere ayda dört defa meyve ve sebze fiyatı derlenerek bir Türkiye ortalama fiyatı bulunarak yayımlandığını, bunun da tartışma konusu olduğuna işaret edip, “Taze sebze ve meyvede genel olarak sezon girişi olan aylarda, dört hafta ortalaması, son hafta fiyatından yüksek olabilirken, sezon sonunda ise son hafta fiyatlarına kıyasla daha yüksek ortalama fiyatlar oluşabilmekteydi. Kamuoyunda ise madde bazında son hafta fiyatlarından daha yüksek ortalama fiyat açıklandığında herhangi bir eleştiri gelmezken, tam tersi durumlarda Kurumumuz haksız eleştirilere maruz bırakılmaktaydı” deniyor.
Özeti mealen şu noktaya gelmiş TÜİK; ‘tartışmalara sebebiyet vereceğime tartışma yapılamayacak biçime getiriyorum’.
‘Devekuşu endeksi’
Şahane değil mi? Verilere, tartışma yapılamayacak bir örtü konuyor ve kurum huzura kavuşacağını düşünüyor.
Tartışma denilen olgu da şuydu: TÜİK’in açıkladığı madde fiyatlarına kamuoyunda tepki geliyor, “TÜİK bu fiyatları nerden aldıysa biz de oradan alışveriş yapalım” deniliyordu.
Haklı tarafları olan bu tepkilere karşı sessiz kalan TÜİK, veriyi kapatarak tartışmaları bitireceğini sanıyorsa daha büyük bir girdap yarattığının farkında değil.
Mayıs’a kadar sebzede 23 kalem ürünün madde fiyatını yayımlarken, şimdi tek bir kalemde, o da endeks olarak yayımlanıyor. Meyvede 14 kalem, kuru meyve ve kabuklu yemişlerde de 10 kalem varken tek bir endeks ilan ediliyor.
Artık TÜİK’in ölçtüğü elma, armut, domates, ceviz içi gibi madde fiyatlarının Türkiye ortalama fiyatını bilemeyeceğiz. Bize bir endeks değeri sunulacak. Kimse için bir şey ifade etmeyen bir endeks değeri.
TÜİK Eurostat’ı, diğer istatistik kurumlarını örnek göstererek ‘uluslararası standarda’ sığınma çabasına girerken, içinde bulunduğu güvensizlik bulutunu daha da koyulaştırıyor.
Geçmişte beyaz peynirin, kaşarın, tulum peynirinin ve krem peynirin ortalama fiyatını TÜİK’in verilerinden gören vatandaş ya da uzman, artık bir peynir endeksiyle karşı karşıya ve bunu hiçbir markette seviye tartısına koyamayacağı bir endeksle.
TÜİK de bize şimdi diyor ki; çok tartışma çıkıyordu, yanlış değerlendiriliyordu.
Yanlış anlaşılmaktan, tartışmalara yol açmaktan şikâyet eden TÜİK, bunun için veri örtülemenin iyi bir yol olacağını sanıyor olmalı.
Oysa tam tersine, kamuoyunu ikna etmek için daha fazla şeffaflık için çaba sarf etmesi gerekiyor.
Eurostat ya da diğer istatistik kurumlarının madde fiyatı açıklama ihtiyacı duymamalarının nedeni istatistik regülasyonu değil tek başına; o kurumlara olan güven.
Enflasyonu patlamış ve o patlamış yüzde 80’lere dayanmış bir seviyede bile kamuoyunda verileri tartışma konusu yapılan, alternatif fiyat ölçümleri yapan kurumların hesaplamalarında iki katı bir enflasyon bulunan bir ülkede, istatistik kurumu veri örtülemez, tersine şeffaflığı daha fazla nasıl artıracağını, hesap vermenin dozunu yükseltmeyi gündemine alırdı.
Enflasyonunuz fiyat istikrarı seviyesinde seyrediyorsa güven veren bir ekonomi politikanız varsa kurumlar ve kurallar işliyorsa kimse alt endeks yayımlanmasına takılmaz.
Fransa gibi peynir fiyatı son 32 yılda yıllık ortalama yüzde 1.1 artıyorsa kimse ölçülen peynir madde fiyatını, Fransa çapında ortalama peynir fiyatını merak etmez. Alt endeks olmasına da takılmaz. Kaldı ki Fransa, peynir çeşitlerinin de endeksini yayımlıyor. Hem de bölgeler bazında.
TÜİK ise maddeleri örtülediği gibi il-bölge bazında yayımladığı enflasyon verilerini de kesti.
TÜİK zaten erozyona uğramış itibarına bir kurşun daha atmış oldu; kamuoyunda, alternatif fiyat ölçümü yapan kurumların sesine daha fazla kulak kabartılacaktır.