Fatih Sultan Mehmet, Türk tarihinin en unutulmaz çıktılarını, sonuçlarını üretmiş olan insanlardan bir tanesidir. Yalnızca Türk tarihi için değil, dünya tarihi için de çok önemli bir sonucun mimarıdır. Orta çağı kapatıp yeni çağın başlangıcın yapmıştır. Bu büyük devlet adamı ile ilgili en çok sorulan soruyu az-çok tahmin ediyorsunuzdur: “Fatih Sultan Mehmet gemileri nasıl karadan yürüttü?”
Bir öncü: Gazi Umur Paşa
1453’ten neredeyse 150 yıl önce bir Türk Beyi, Gazi Umur Paşa, Türklerin ilk kez denizle buluştuğu yer olan İzmir yakınlarından denize açılıyor. İzmir’i coğrafi olarak gözünüzün önüne getirirseniz hemen hemen tam karşısına Mora Yarımadası gelir. Paşa, burayı alabilmek adına o yarımadayı dolaşmak zorunda olduğu için güneye doğru dönüyor. Karşısına o dönemin büyük deniz ordularına sahip Venedikliler, Cenevizliler gibi unsurlar çıkıyor. Elindeki gemi profili çok zayıf. Onlarla denizde savaşması çok mümkün değil.
Gazi Umur Paşa, 1338 yılında tarihe geçecek bir hamle yapıyor. Korint Körfezi’nin tam karaya ulaştığı yerde gemilerini karaya çıkartıyor. Gemileri karadan yürüterek Adriyatik’te yeniden denize ulaştırıyor. 150 yıl önce onlarca teknesini karadan yürütüp Mora Yarımadası gibi çok stratejik bir kara parçasını fethetmiş olan bir komutanı Türk tarihi yazmıyor ama Fatih Sultan Mehmet’i yani İstanbul’u fetheden, çağ kapatıp çağ açan ve Türkiye’ye, Türk tarihine İstanbul’u kazandıran padişahı veya askeri lideri yazıyor
Mimar Sinan Eserleri
Hangisi sıra dışı lider?
Gazi Umur Paşa çok başka bir yetkinlikle, hayal gücüyle, yenilikçiliğiyle, yaratıcı becerisiyle bugünün tabirleriyle, çok sıra dışı bir iş yapıyor. Fatih Sultan Mehmet de var olan bir bilgiyi büyüterek, sonuçları çok daha büyük olacak bir denemede kullanarak aslında bilgiyi takdir ediyor. Hatta onu kutsuyor ve onun üzerine çok büyük var etme becerisi (execution) gösteriyor.
Fatih Sultan Mehmet nerede doğdu?
27 Receb 835 (30 Mart 1432) tarihinde Edirne’de doğdu.
Bu hikayeyi biraz iş yaşamına uyarlayalım. Aylardır, belki yıllardır uğraştığınız bir iş sonucu için kan, ter, gözyaşı içindesiniz ekip olarak. Ama başaramıyorsunuz. Dünyanın en büyük toplarını döken Fatih Sultan Mehmet’in anındasınız. Getiriyorsunuz, en uzmanları getiriyorsunuz. Daha da büyük top dökelim, o topla duvarları indirelim aşağı diyorsunuz, o da olmuyor. Öğrendiğiniz her şeyle, mücadele ile bu işi yapmaya çalışıyorsunuz ama olmuyor. Ve o stres altında birisi odayı tıklatıyor, kapıyı tıklatıyor, müdürün yanına giriyor, diyor ki “Ya bir de şunu mu denesek acaba? Gemileri karadan mı yürütsek?” diyor.
Fatih Sultan Mehmet nerede öldü?
Fâtih Sultan Mehmed, yeni bir sefer için Üsküdar’a geçtikten sonra Hünkârçayırı (Maltepe civarında) denilen yerde 4 Rebîülevvel 886’da (3 Mayıs 1481) vefat etti.
Elinde kellenizi alabilecek kadar güçlü bir irade var ve siz herkes için çok saçma gelebilecek bir şeyi cesaretle ona öneriyorsunuz. Bunun tek bir sebebi var. Sizde de cesaret yetkinliği çok yüksek. Ve bu cesaretle lider ve farklı bir sonuç üretmek için bir fırsat sağlıyorsunuz. . Liderlik aslında bir yetkinlik savaşı ve bu yetkinlikler de yerine, konumuna, ekibin içindeki pozisyona, role göre çok değişiyor ve hangi yetkinlikle sıra dışı lider olacağımız aslında içinde bulunduğumuz mücadelenin kendisiyle çok ilintili oluyor.
Fatih Sultan Mehmet nasıl öldü?
Ölüm sebebi nikris hastalığına (gut) bağlanır. Zehirlenerek öldüğü yolundaki iddialar Âşıkpaşazâde’de yer alan bilginin yorumuna dayanır ve başka kaynaklarla doğrulanmaz.
Özetle, liderliğin yetmediğini sıra dışı liderliğin sıra dışı sonuçlar üretmek için şart olduğunu birinci koşul olarak ortada. Gerek Fatih Sultan Mehmet, gerekse Gazi Umur Paşa hikâyesinde mükemmellik yatmıyor. Aslında bazı konularda çok sıra dışı yetkinliklere sahip olmaları yetiyor. İş sonuçları bu iki bilginin üzerine kurulu. Yani aslında execution yetkinliği daha doğrusu uygulayabilme, uygulama veya hayata geçirme yetkinliği en tepede en önemli konu olarak durmakta.